Elimizdeki malzeme ağaç. fotosentezini yapıp binlerce işe yaradıktan sonra, demini bulup da vakti saati denk gelince kesip, başka başka binlerce işlerimizde kullandığımız görkemli bitki.
Malzemenin kalitesi ya da cinsi sonuç üzerinde üç aşağı beş yukarı etkili olsa da, malzemesi ağaç olanın iş bitince neyi elde edebildiği kendi elindedir aslında. Neyi nasıl gördüğü, yeteneğinin ne olduğu, beklentisi, hayalleri; yarattığı, elde ettiği şeyi nasıl adlandırdığı, nasıl anlamlandırdığına bağlıdır mutluluğu.
Kıyıp da kesince kuru ağacı önce bir budaklarından kurtulmak isteriz, ki sağa sola takılmasın, ele ayağa dolaşmasın diye. Sonra kalitesine göre istifleyip neyi nerede kullanabileceğimize karar vermeye çalışırız. Hiçbirimiz kereste işinde uzman olmadığımız için her şeyi el yordamıyla öğreniriz. Bu süreçte nice kıymıkların canımızı yakmasına göz yumar, nice malzemeyi ziyan eder, geri dönüşümden bihaber olduğumuz için de heba ettiklerimizi sonsuza dek elimizden yitiririz.
Ağaçtan odun çıkarmak da, kereste kereste dizip tahtalara ayırmak da mümkündür. Odunu küçümser sadece işe yaradığı kadarıyla yetiniriz. Keresteyi başka malzemeler elde etmek için depolar günü geldiğinde kendi arasında çatıp yeni iskeleler kurarız bazen ya da yeni objeler yontarız içlerinden.
Ağacı ahşaba dönüştürmekse en zor olanıdır. Baktığında oymalı kakmalı bir kapı nihayetinde ağaçtan yapılmış bir tahta parçasıdır, hatta görmeyen gözler için yekpare odundan başka bir şey değildir. Ama onu nakış nakış işleyen ahşap ustası ağacı tahta olmaktan çıkarıp, sadece bir yapının gözleri arasında açıp kapamaya, mahremiyeti koruyup sadece izin verilenlere geçit açmaya yarayan bir eseri koyar ortaya.
Ağaçtan odun çıkaran, onu keresteye dönüştüren sonra da işe yarar nice nesneleri tahta ya da ahşap olarak adlandıran ruhların farkı ona incelikle bakan gözde, o gözün geçmişte gördüklerinde gizlidir.
Herkes zanaatının derdinde yaşam denen mücadelesinde elinde baltası umarsızca ormana dalmış kasıp kavururken ortalığı, birileri çıkıp yıkıntıların arasından bulup çıkardıklarına işler özenle kendi ruhlarını.
Aslında ağaç, bir o kadar tahta, hatta odun olan bir nesneyi oturup çalışıp, uğraşıp didinip ahşap kılarız.
Kuru ağaçtan ahşap yaratabildiğimiz kadar insanız.
0 yorum: